Çaresizlik insanı kendinden çıkaran, başka bir insan haline getiren bir kavram. Umudun bittiği durumlarda neler yapabilirsiniz bir düşünün.
Çocuğunuzdan ayrı kaldığınız, yada ondan haber alamadığınız zamanlar. Genellikle çocuklar üzerinden düşünürüm bunu, neticede adı üstünde çocuk işte. Küçüktür daha, ne yapacağını bilemez bizim ona sağladığımız imkanlar çerçevesinde yaşamaktadır.
Düşünün bakalım; sabah çocuğunuzu okula gönderdiniz. Öğlen geldiğinde sizi evde bulamazsa, kapıyı defalarca çalsada açılmasa acaba ne yapar. Komşuya gidip sizin gelmenizi mi bekler? Tabi öyle bir komşuluk kaldıysa..
Dışarı çıkıp ne tarafa gideceğini mi hesaplar yada giderse kaybolur mu? Belkide eve birinin gelmesini bekler.
Ya gelen olmazsa..
Akşam nerde kalır? Yakınlarınıza haber verir mi görenler?..
Ertesi gün okula gidebilir mi? yemeği üstüne giyecek temiz elbisesi varmı acaba?
Peki sizin dönmeniz 12 sene sürerse hayatına devam edebilir mi?
Ayrı kaldığınız yıllar boyunca başkasının çocuklarını korumaya çalışmak acaba acınızı unutturabilirmi?
Bunlar gerçekten de kafayı yedirtecek sorular. Ama bence en önemli soru şu olmalı..
Siz geri döndüğünüzde bıraktığınız yerde duruyor olacak mı?
1841’de New York’ta yaşayan Solomon Northup, kendisini müziğe adamış siyahi bir adamdır. Ailesiyle birlikte yaşayan Solomon, özgür yaşayan ve istediği şeyleri yapabildiği için mutlu bir adamdır. Fakat bir gün bir müzik işi için 2 adam ile tanışır ve çalışmak için Washington’a gider. İnandığı medeni dünya alt üst olur çünkü kendisini kaçırıp Güney’de bir çiflikte köle olarak çalışması için satarlar. Özgürlüğünü korumak için verdiği tüm emekler ve mücadele yerle bir olmuş, hayatı kabusa dönmüştür. Bu cehennemde Solomon acıyı, şiddeti, küçük düşürülmeyi yeniden öğrenecek ve isyan etmeye cesareti olmayan br grup insanın umutsuzluğuna şahit olacaktır. Sevdiklerini ve hayatını geri almak için ne yapması gerektiğini kesinlikle bulmuştur…
İngiliz sinemacı Steve McQueen’in yönetmenliğini ve John Ridley ile birlikte senaristliğini üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Michael Fassbender’ın yanı sıra Brad Pitt, Benedict Cumberbatch, Paul Giamatti gibi yıldızlar da yer alıyor.
12 yıllık acılarla dolu esareti anlatan İnsanlığın en büyük ayıplarından kölelik temalı bu gerçek hikaye de her şey okadar sade işlenmişki. Çaresizliğin düşüncelere boğulduğu doğanın sesi ile hareketsiz kamera açıları düşünmek için ne kadar uzun zamanınız olduğunuz sorgulamanıza fırsat verecektir.
Brad Pitt gerçekten önemli bir aktör ancak filmde çok kısa bir rol üstlenmesine hatta kıyafet bile değişmeden rolünü tamamlamasına rağmen afişte asıl kahramandan daha fazla görünmesine içerlemedim değil!
Bunu filmdeki kahramanlık adına en önemli görevi üstlenmesine veriyorum..
